Search
Close this search box.

İçişleri Bakanlığı’nın Kadına Şiddeti Önlemeye Yönelik Genelgesi Üzerine Görüşlerimiz

gerek Adalet Bakanlığı gerekse İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılan genelgeler tek başına kadına yönelik şiddetin çözümüne yeterli olamaz. Çünkü şiddetin asıl nedeni eşitsizlikten kaynaklanmaktadır. Eşitsizliğin giderilmesi için de önlemler ve politikalar üretilmelidir.
2 Ocak 2020
Nuriye KADAN
Öncü Kadın GYK Üyesi

İÇİŞLERİ BAKANLIĞININ GENELGESİNİN GETİRDİKLERİ VE ÖNEMİ

Kadına yönelik şiddetle etkin bir mücadele için geçtiğimiz haftada Adalet Bakanlığı tarafından çıkartılan genelgenin ardından şimdi de İç işleri Bakanlığı tarafından çıkartılan genelge çok önemli düzenlemeleri içeriyor.

Kadına yönelik şiddetle etkin mücadelede yasaların varlığının tek başına sorunu çözmediği, çözemediği, uygulamadaki bir takım sıkıntıların giderilmesi  için düzenlemelere ihtiyaç olduğu göz önüne alınarak  bu genelgeler çıkartılmıştır.

En sorunlu olan durum ise koordinasyon eksikliğinin olması idi. Genelge ile İlgili bakanlıklar (Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Aile, Çalışma ve sosyal hizmetler Bakanlığı ) ile Emniyet ,Jandarma ve Şönim ‘ler ile birlikte koordineli bir şekilde çalışılması sorunların ivedilikle çözüme kavuşmasına olanak sağlayacaktır.  Genelge ile ilgili tüm kurumlara ait görev ve sorumlulukların gecikmeksizin uygulanması, alınan tedbirlerde etkinliğin ve kurumsal kapasitenin artırılması, koordinasyon ve işbirliğinin geliştirilmesi ayrıca toplumsal farkındalığın artırılması sağlanacaktır.

Elektronik Kelepçe tedbir uygulamasının tüm illerde yaygınlaştırılması önemli bir adımdır. Hali hazırda 15 ilde uygulanırken 81 ilde yaygınlaştırılması öngörülmekte.  Risk düzeyi yüksek, şiddet failinin tedbir kararlarını tekrarla ihlal etme eğilimi gösterdiği, şiddet mağdurunun can güvenliğini ciddi biçimde tehdit ettiği vakalarda ‘ Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Teknik Yöntemlerle Takip Sistemlerinin  Kullanılmasına Yönelik Pilot Uygulama Protokolü  kapsamında ELEKTRONİK KELEPÇE uygulamasının yaygınlaştırılması etkin koruma sağlayacaktır.

Yine mobil uygulama olarak kullanılan KADES uygulamasının vatandaşlara duyurulması için de kamu spotlarının arttırılması söz konusu. Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan ,eşinden veya bir başkasından şiddet gören ya da şiddete maruz kalma ihtimali olan kadınlar, uygulama sayesinde Kadın Acil Destek İhbar Sistemi’ne (KADES) ulaşabiliyorlar. Akıllı telefon kullanıcısı bir kadının , Google Play store veya Apple Store uygulamasından indireceği Kadın Destek Uygulamasını (KADES) , TC Kimlik numarasını girerek ve sonrasından Emniyet Genel Müdürlüğü serverlarından  gelen aktivasyon kodu ile aktif hale getirebileceği uygulama ile aile içi ve kadına yönelik şiddet mağduru kadınların acil durumlarda telefonun konum bilgisini açarak  bir tuşla 155 Polis İmdat Acil Çağrı  merkezine ulaşarak  yardım çağrısının yapıldığı olay  yerine en yakın polis ekibinin müdahalesi sağlanmaktadır.  

500 bin kolluk personeline aile içi ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusunda hizmet içi eğitimlerin verilecek olması ve yine kolluk birimlerine bu konuda müfredat hazırlanıp zorunlu derslerin verilecek olması da çok önemli bir adım.

Şiddetin kesintisiz takibi için illerde oluşturulan “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele İl Koordinasyon, İzleme, Değerlendirme Komisyonları” valilerin başkanlığında, başta kolluk amirleri olmak üzere, görev ve sorumluluk üstlenen tüm birim/kurum amirlerinin bizzat katılımıyla 3 ayda bir toplanacak olması da olumlu bir gelişme.  Bu uygulama 6 ayda bir idi. Daha verimli bir şekilde çalışabilmesi için sürenin 3 ay olarak belirlenmesini olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyorum. Şiddetin arttığı bu günlerde ayda bir yapılmasının da daha da olumlu sonuçlar getireceğine inanıyorum.  Koordinasyon kurulunda valilik başkanlığında  çeşitli sivil toplum örgütleri, barolar, üniversiteler, kadın dernekleri, müftülük, bakanlık il müdürlükleri vb. kuruluşlarının katılımı ile o ildeki kadına yönelik şiddet ile ilgili uygulamanın, sorunların ve eylem planlarının konuşulması ve etkin mücadelenin  verilmesine olanak sağlamaktadır. Aynı zamanda kurumlar arasındaki iletişimi, koordinasyonu da  sağlamaktadır.

Karakollardaki Aile içi ve Kadına Karşı Şiddet olayları kayıt formu şekil ve içerik olarak değiştirilecek olup, son zamanlarda adeta matbu bir şekilde şiddet mağdurunun ne gibi koruma tedbirine ihtiyacı olduğunun tam olarak yazılmadığı bir evrak formu haline gelmesinden dolayı etkin koruma tedbir taleplerinin yapılamadığı göz önüne alınacak olursa bu değişiklik te çok çok önemli. Bunun yanı sıra Uyap/Polnet/Jabs/Şönim ortak portalın kurulumunun tamamlanacak olması da en önemli düzenlemelerden  birisi.  Zira yaygın şiddet ve defalarca yapılan şikayetlerin varlığı olmasına karşın yaşamını yitiren şiddet mağduru kadınlar tıpkı Ayşe Tuğba Arslan ‘ olayında olduğu gibi söz konusu olmakta idi.

Nüfusu 100.000’ni geçen belediyelerin Kadın sığınma evi açması yasal zorunluluk olmasına karşın bunun yapılmadığı bir gerçeklik olup genelge ile bu belediyelere denetim getirilmesi de şiddet mağduru kadınların toplum yaşamına yeniden katılması ve ayakta durabilmesi için yapılması gereken adımlardan birisidir.

Uzmanlaşmış birimlerin kurulması, idari kapasitenin güçlendirilip arttırılması, vaka bazlı çalışmaların yapılacak olması, cezaevi firarilerine ve şiddet uygulayanlara  sıkı takip olması, tedbir kararlarının kolluk tarafından yapılacak olması da şiddetle etkin mücadelede önemli düzenlemelerdir.

Koruyucu  ve önleyici tedbir kararlarının kağıt üzerinde kalan kararlardan olmaması, daha etkin ve hızlı çözüm yollarının bulunması ve  kurumlar arasında tam bir koordinasyonun sağlanması adına çıkarılan genelge;kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda yükümlülüğü bulunan tüm kamu kurum ve kuruluşları ile bu alanda görev alan kamu görevlilerinin sorumluluklarını gecikmeksizin yerine getirmeleri ve bu konuda topyekûn mücadele edilmesi gerekliliğini ortaya koymuştur.

Ancak gerek Adalet Bakanlığı gerekse İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılan genelgeler tek başına kadına yönelik şiddetin çözümüne yeterli olamaz. Çünkü şiddetin asıl nedeni eşitsizlikten kaynaklanmaktadır. Eşitsizliğin giderilmesi için de önlemler ve politikalar üretilmelidir. Genelgeler koruma ve kovuşturma aşamalarına ilişkin düzenlemeleri içermekte olup, şiddetin cesaret bulamadığı bir iklim, ortam yaratmalıyız . Yani öncelikle şiddetin önlenmesi için  de çalışmalar yapılmalı. Toplumsal cinsiyet eşitliği için , kadının her alanda güçlendirilmesi  için (eğitimde, çalışma yaşamında, siyasette, toplumsal yaşamda) politikalar üretilmesi halinde tam bir çözüme kavuşabilecektir.

Tüm Nuriye Kadan yazıları